Burhan Kayatürk: “Türkiye’nin önceliği AB’ye tam üyeliktir”
Kayatürk, Kırıkkale Üniversitesi Dünya Düşünce ve Medeniyetler Topluluğu tarafından düzenlenen konferansta Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
Avrupa’daki Türk toplumunun 1960’lı yıllardan bu yana Avrupa Birliği’nin kalkınmasına önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çeken Kayatürk, “Bu durum ülkelerimizin yakınlaşmasında ve ilişkilerimizin çeşitlenmesinde büyük rol oynamakta. Ancak son dönem Avrupa’da yaşanan yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve İslamofobi motifli saldırılardaki artış Türk toplumunda haklı bir endişeye neden olmaktadır” dedi.
Kayatürk, özellikle Türk ve müslümanların ibadet yerleri ile işyerlerini hedef alan bazı tehdit ve saldırıların yaşandığını belirterek, bunları durması ve önlenmesi hususunda girişimde bulunduklarını ifade etti.
Avrupa’ya vize başvurularında bazı sorunların devam ettiğini aktaran Kayatürk, “Özellikle öğrencilerimiz ve iş insanlarımız bundan olumsuz etkileniyor. Öğrencilerimizin eğitim ve öğretimlerinden mahrum kaldığı, iş insanlarımızın ticari kayıplara uğradığı örneklere sıkça şahit oluyoruz. Somut ve elle tutulur çözümler Avrupa’nın Türkiye’deki imajını da iyileştirecektir” değerlendirmesinde bulundu.
– “Türkiye’nin önceliği AB’ye tam üyeliktir”
Burhan Kaayatürk, katıldığı tüm AB toplantılarında Türkiye’nin önceliği tam üyelik olduğunu belirterek, “Stratejik ortaklık veya imtiyazlı ortaklık gibi yaklaşımların Türkiye’nin AB politikasında yeri yoktur” dedi.
Bölgesel ve küresel zorlukların giderek karmaşıklaşan yapısının Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir bakış gerektirdiğini anlatan Kayatürk, şunları kaydetti:
“Ancak AB’nin Türkiye’ye yönelik yaklaşımında stratejik vizyon eksikliği söz konusudur. İleriye dönük, kapsayıcı ve vizyoner bir yaklaşım benimsemek yerine kısa vadeli, popülist ve ayrımcı politikalarla karşılaşıyoruz. Ne yazık ki AB, diğer aday ülkeler için attığı teşvik edici adımları Türkiye için atmıyor. İlişkilerimizi geliştirmek için çalışmaya hazırız, ancak ilişkilerimizi ilerletmek için anlamlı ve somut adımlara ihtiyacımız var. AB’yle ilişkilerimizin ilerletilmesi için üye ülkeler gereken katkıyı vermelidir.”
– “Uluslararası toplum Netanyahu Hükümeti’ne daha çok baskı yapmalı”
Burhan Kayatürk, AB’nin Gazze ve Orta Doğu’da yaşanan İsrail zulmüne karşı çıkması gerektiğini söyledi.
Gazze’de yaşanan felaketin boyutlarını ifade etmekte kelimeler yetersiz kaldığına dikkat çeken Kayatürk, sözlerini şöyle tamamladı:
“AB nasıl ki Ukrayna’da saldırganın karşısında yer aldı, AB’nin Gazze’de ve Orta Doğu’daki İsrail zulmüne karşı çıkması gerekir. Bölgemizde acil ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması birinci önceliğimizdir.
İsrail Hükümetinin Gazze’den çekilmeye niyeti olmadığını görüyoruz. Aksine, savaşı diğer komşu ülkelere yaymaya kararlı görünüyor. Uluslararası toplum Netanyahu Hükümeti’nin savaşı sürdürme ve bölgeye yayma çabalarına karşı baskıyı arttırmalıdır. Gelinen aşamada derhal ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması, rehine-tutsak takasının gerçekleştirilmesi, Gazze’ye insani yardımların engelsiz ve kesintisiz bir şekilde ulaştırılması ve iki devletli çözüm temelinde kalıcı bir barış için müzakerelere zemin hazırlanması gerekmektedir. Gazze’de, Lübnan’da Orta Doğu’da ve Ukrayna’da tez zamanda barış ve güvenlik tesis edilir umarım.”
Yoğun ilgi gören konferans, öğrenci soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Henüz yorum yapılmamış.